2023-11-10
2022-03-24
AFLATOKSİN
Aflatoksin
Son yıllarda oldukça sık duyduğumuz Aflatoksin, günlük yaşantımızda her yerde karşılaştığımız küflerden bazılarının, ürettikleri birçok kimyasal maddelerden biridir. Bu kimyasal maddeler arasında bazıları insanlarda ve hayvanlarda hastalığa neden olduğu için bir tür zehir özelliği taşımaktadır ve aflatoksin de bunlardan biridir. Aflatoksin kelimesi de, onu yapan küfün adından (Aspergillus flavus) ve zehir anlamına gelen "toksin" kelimesinden türetilmiştir. Bu madde, bir çok organın yanı sıra esas olarak karaciğer üzerinde etkili olmakta ve giderek karaciğer kanserine yol açmaktadır. Bu etki, genetik çalışmalarla son yıllarda kesin olarak kanıtlanmıştır. Ayrıca birçok ülkede yapılan çalışmalar, karaciğer kanserine yakalanan insan sayısı ile, tükettikleri aflatoksinli gıda arasında yakın bir ilişki olduğunu göstermiştir.
Aflatoksin yapan küflerin üremesi için 25-35 °C sıcaklığa ve %70'in üzerinde nispi neme (veya gıda maddesine 0,70'in üzerinde su aktivitesine) ihtiyaç vardır. Küflerin nemli ve sıcak ortamlarda geliştiği herkes tarafından bilinmektedir.
Dört çeşit aflatoksin mevcut: B1, B2, G1 ve G2 çeşitleri bulunuyor ancak toksik etki gösterenlerin yalnızca B1 ve G1 olduğu belirtiliyor. Ayrıca süt ürünlerine M1 ve M2 formunda aflatoksinlere de rastlanıyor. M1 ve M2, diğer toksin türlerinin, hayvanlar tarafından sistemlerinde vücutta işlenmesi sonucu oluşuyor. Güçlü bir kanserojen olan B1, yer fıstığı, pamuk tohumu küspesi, mısır ve diğer tahıllarda bulunuyor. Bu nedenle çoğunlukla hayvan yemlerinde karşımıza çıkıyor. İnsanlarda görülen karaciğer kanserinde önemli rol üstlendiğine inanılıyor. Beslenme aracılığıyla insanlara ulaşan aflatoksin B1, temel gıdalarda bile görülebiliyor. Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda varlık gösteriyor. Hayvan yemlerinde yüksek oranda AFB1 bulunması yavruları zehirleyebildiği gibi maddenin sütte çıkmasına da neden oluyor. Aflatoksin G1: Laboratuvar ortamında, UV ışığı altında test edildiğinde yeşil floresan vermesiyle B1’den ayrışıyor. B toksinlerinden farklı olarak bileşenleri arasında lakton bulunan G1 türü toksinler, biyolojik aktiviteden daha nadiren sorumlu tutuluyor. Yani toksik olsa da aflatoksin zehirlenmelerinde daha nadiren G1 türüyle karşılaşılıyor.
Aflatoksin Belirtileri Nelerdir?
Hemen aklınıza gelen soru nasıl anlayabiliriz dediğinizi duyar gibiyim. Aflatoksin'e maruz kalındığında hem insanlarda hemde hayvanlarda, hafif seyredebilen semptomlar olduğu gibi bazı vakalarda ani ölüm gelişebiliyor.
- Ayaklarda ödem ve şişkinlik
- Karın ağrısı
- Şişkinlik
- Kusma
- Karaciğerde büyüme
- Akciğerde ödem
- Kalp yetmezliği
- Karaciğerde nekroz ve yağlanma
- Hipoglisemi
- Ölüm
Hemen aklınıza gelen soru Aflatoksin Hangi Gıdalarda Bulunur?
Aflatoksinler yerfıstığı ve fındık, antepfıstığı gibi diğer yenilebilir kabuklu yemişlerde ve ürünlerinde, kuru meyvelerde, baharatlarda ve tahıllarda bulunmaktadır.
Süt ve süt ürünleri de kontamine hayvan yemi kullanımı sonucu aflatoksin içerir.
Aflatoksini gözle ayırt etmek imkansız. Sadece laboratuvar testleri yapılarak gıdaların aflatoksin içerip içermediği anlaşılabiliyor. Ayrıca, bir gıdanın aflatoksin içermesi için illa küflü olması da gerekmiyor. Aflatoksin içeren yem tüketen hayvanların sütünde, etinde de bu maddeye rastlanıyor. Buna bağlı olarak, tüketilen birçok süt ürününde aflatoksin bulunuyor. Benzer şekilde sulu tarımla yetiştirilen birçok tahılda da aflatoksin bulunması maalesef engellenemiyor. Hasat öncesinde ve depolama sırasında tahıla bulaşıp çoğalabilir. En az % 7 rutubet ve yüksek sıcaklık da bitkiler için zararlıdır. Tahıl (pirinç, mısır, buğday, ince ve süpürge darı), yağlı tohumlar (pamuk, soya fasulyesi, yer fıstığı, ayçiçeği), baharat (kırmızı biber, kara biber, kişniş, zerdeçal, zencefil) ve kuru yemiş (badem, Antep fıstığı, ceviz, Hindistan cevizi, brezilya cevizi) sıklıkla etkilenenlerdir. Bunlarla beslenen hayvanların sütünde de aynı zehre rastlanabilir.
Gelelim Aflatoksin Nasıl Yok Edilebilir?
Kurutma ve uygun depolama şartlarının sağlanması gerekiyor. Soğuk hava depolarının kullanımı küflenmenin önüne geçiyor.
UV ışınlarıyla kontrol ve laboratuvar testlerinin yapılması sonucu ürünlerin imha edilmesi salgının önüne geçebiliyor.
Endüstriyel tesislerde yüksek hassasiyete sahip kameralar, LED ışıklandırmalar kullanılıyor. Son teknoloji ayırma makineleri, küflü parçaları sağlıklı olanlardan ayırıyor.
Evde aflatoksini önleme yolları ise şöyle sıralanıyor:
Gıdaları, rutubetsiz ve kuru yerlerde saklamalısınız.
Yaş ürünleri uzun süre saklayacaksanız muhakkak iyice kurutmalısınız.
Pul biber gibi aflatoksin içerebilecek gıdaları buzdolabında saklamalısınız. Buzdolabının sıcaklığı toksin üremesi için uygun olmadığından önlem olarak sayılıyor.
Küflü gıdaları kesinlikle tüketmemeli, çöpe atmalısınız.
Açık kuruyemiş ve baharat almaktan kaçınmalı, güvenilen markaların kapalı paketteki ürünlerini tercih etmelisiniz.
Aynı şekilde, çiğ süt yerine süt ürünlerinde güvenilen markaları seçmeli ve tüketmelisiniz.
Aflatoksin’in insanda genotoksik ve kanserojen etkisi olduğunu unutmayın. Bu yüzden lütfen siz de tedbirinizi alın.
Hoşça, Dostça ve Sevgi ile Kalın
Arzu BOYACI
2022-03-21
Süt Alerjisi - Milk Allergy
Süt Alerjisi - Milk Allergy
Bu makalemde son dönemlerde oldukça sık karşılaştığımız Süt alerjisinden bahsetnek istiyorum sizlere.
İnek sütü alerjisinde vücudun bağışıklık sistemi devreye girer ve süt proteinlerine karşı ya alerji antikorları (IgE) üreterek yada iltihap hücrelerini aktif hale getirerek aşırı reaksiyon gösterir. Her süt proteini tükettiğinizde vücudun bağışıklık sistemi histamin gibi mediatörlerin salgılanması veya bir T - hücresi aracılı enflamatuar reaksiyonla alerjik tepki verir. İnek sütü alejisi genellikle çocukluk çağında en sık görülen gıda alerjisidir. Günümüzde bebeklere 1 yaşa kadar inek sütü önerilmiyor. Ancak; bebek inek sütü bazlı mamalar veya emziren annenin kendisinin aldığı süt vasıtasıyla, inek sütüyle temas edip alerjik reaksiyonlar gösterebilmektedir. Bazen de belirtiler, 1 yaş sonrası süt içmeye başladığında ortaya çıkmaktadır.
İnek sütü alerjisi genellikle bebeklikte özellikle ilk 6 ayda başlar, ancak daha büyük çocuklarda da başlayabilmektedir. Süt alerjisiyle karşılaşan çocukların 100 bebekten 2-5’inde bulunmakta ve bir kısmı 2-3 yaşında bundan kurtulurken, bir kısmında ise ömür boyu devam etmektedir. Hemen her yaşta bu alerji ortaya çıkabilir. Ailede alerjik hastalıklar sık görülüyorsa, çocukta da risk ne yazık ki artıyor. Yetişkinlerde ise bir çok hasta rahatsızlık duymasına rağmen bunu her hangi bir alerjiye bağlamamaktadır. Oysa ki süt ve laktoz alerjisi, dünyadaki yetişkin insanların yüzde 50'sinde görülen ve en bilinen besin intoleransıdır.
İnek sütünde, süt alerjisi olanlarda reaksiyona neden olabilecek 25 adetten fazla farklı protein bulunmaktadır. Bir çok kimse proteinlerin bir çoğuna tepki gösterirler.
Keçi sütü anne sütüne en yakın süt olsada, aynı şekilde Keçi sütünden elde edilmiş sütlerde de benzeri proteinler bulunmaktadır ve bu nedenle bir çok süt alerjisi olan kişiler diğer memeli hayvanların sütünden de uzak durmalıdırlar.
Annenin inek sütü ve ürünlerini tüketmesi inek sütü proteinlerinin emzirme suretiyle anne sütünden bebeğe geçmesine neden olabilir. Bu nedenle annenin de süt diyeti yapması gerekmektedir.
İnek sütü alerjisi, süt şekerinin yani laktozun sindirilmesinde bir azalma nedeniyle meydana gelen laktoz intoleransı ile karıştırılmamalıdır. Laktoz intoleransı, tatlı süt, keçi peyniri, dondurma ve krema gibi laktoz içeriği yüksek olan süt ürünleri yüksek miktarlarda tüketildiğinde karın ağrısı ve ishale neden olmaktadır.
Peki İnek Sütü Alerjisinin Belirtileri Nelerdir?
Süt alerjisinde hangi belirtilerin oluşacağı oldukça bireyseldir. Bu belirtiler bazılarında hafif ve zararsız olurken bazılarında ise sütün en ufak miktarı dahi çok ağır alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Mide ve bağırsak rahatsızlıkları oldukça sık görülürken ağız ve boğazda kaşıntı, mukozada şişkinlik ve solunum rahatsızlıkları aynı sıklıkta görülen belirtiler değildir. Ancak bu tür belirtiler oluşabilir ve özellikle de küçük çocuklarda görülür.
Bunun dışında daha genel görünen belrtiler ise; Huysuzluk, aşırı ağlamalar, Aşırı gaz sancısı, Kusma, İshal- kanlı, mukuslu gaita görülebilir. Kabızlık bazen ishale değil kabızlığa da yol açabilir, Ciltte döküntü, kaşıntı, Egzama, Gözlerde kaşıntı, Göz altlarında koyu renkli halkalar, Tekrarlayan hırıltı, öksürük, aksırık,burun akıntısı veya tıkanıklığı. Sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu, orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit geçirme ve Büyüme geriliği görülebilir.
Süt alerjisinde teşhis konması için doktorunuz ile birlikte vücutta inek sütü proteinene karşı antikorlar (IgE) üretilmiş mi diye iğne testi ve kan tahlilleri ile yapılır. Süt alerjisi olan herkes kan testlerinde pozitif sonuç göstermez ve bu durum özellikle kusma, ishal veya dışkıda kan gibi belirtiler gösteren bebeklerde geçerlidir. Belirtilerin süt yüzünden mi ortaya çıktığını kesin olarak belirlemenin tek yolu sütü beslenmenizden çıkarmak yani vücudu bu besine karşı kapamak gerekir. Belirtiler kayboluyor mu diye bakılmalıdır. Eğer tam emin olunamıyorsa sütü tekrar tüketmeye başlayıp belirtiler yeniden ortaya çıkıyor mu bakılması gerekiyor. Uzun süre süt içmeyen kişilerde alerjinin geçip geçmediğini değerlendirmek için kontrollü şekilde açarak inek sütü provokasyonu yapılmalıdır. Eğer alerjik durum devam ediyorsa ömür boyu tüketmemek gerekmektedir.
İnek sütü alerjisinde prognoz genellikle çok iyidir. Bir çok çocuk okula başlamadan alerjiden kurtulur. Non-IgE negatif alerji testleri, alerjisi olan bebeklere genellikle 0,5 – 1 yaşından sonra diyetine süt tekrar eklenebilir. Yetişkinlerde alerjinin ne kadar yaygın olduğu bilinmemektedir, fakat bu oranın nüfusun yüzde birinin oldukça altında olduğu tahmin edilmekle birlikte net bir bilgi yoktur.
Süt proteini nerelerde bulunur?
Yaygın olarak akla sadece süt, peynir, yoğurt, ayran ve kefir gelmesine rağmen, Süt birçok hazır gıdalarda ve endüstriyel gıda ürünlerinde yer almaktadır. Bu nedenle, gıda ürünlerini satın alırken ürün etiketinde yazılı malzeme içeriklerini mutlaka okumanız çok önemlidir. Miktarı ne olursa olsun eğer bir ürün süt içeriyorsa üretici bunu ürünün etiketinde belirtmek zorundadır. Malzeme içerğinde kullanılan ve süt proteininin üründe kullanıldığını belirten kelimelerin bazıları şunlardır: Gıda Kodeksi Yönetmeliğin Ek-1’inde yer alan 14 alerjen ya da intoleransa neden olan madde veya ürün belirtilmek zorundadır. Bileşen listesi bulundurma zorunluluğu bulunmayan gıdalarda alerji veya intoleransa yol açan madde veya ürün “…. içerir” şeklinde belirtilmelidir. Süt kaynaklı olduğu açık olan peynir, yoğurt, krema, tereyağı vb. Eğer bir gıdanın içerisindeki bir bileşenin ismi alerji veya intoleransa neden olan birmaddenin/ürünün ismini tek kelime içerisinde kısmen içeriyor ise (örn. süttozu)bileşenin adı tamamen vurgulanabileceği gibi yalnızca alerji veya intoleransa neden olan maddeye/ürüne atıfta bulunan kısmın vurgulanması da yeterlidir. Süttozu şeklinde bildirimler uygun olarak kabul edilir.
Örneğin;
Sütlü çikolata (% X) [şeker, kakao yağı, tam yağlı süttozu, kakao kitlesi, emülgatör: lesitin (soya), aroma verici], tahıllı ve sütlü dolgu (% Y) [şeker,yağsız süttozu, bitkisel 12 yağ (palm), tahıllar (% Z) [arpa, pirinç, buğday, susuz süt yağı (sade yağ), emülgatör (soya lesitini), aroma verici. Taze krema, kasein, kaseinat, laktalbumin, margarin.
Şeklinde belirtilmesi gerekmektedir.
Süt yerine neler kullanılabilir?
İçecekler: Küçük çocuklar (0-3 yaş) için eczaneden temin edilebilen hipoalerjenik bir takviye süt ürünü tavsiye edilmektedir. Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde soya sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, fındık sütü ve yulaf sütü gibi süt benzeri içecekler tüketmeleri tavsiye edilir. Bunların kalsiyum içeriği inek sütü ile aynıdır ancak bu içecekler genellikle daha az miktarlarda protein ve kalıntı maddeler içerir. Ayrıca Vegan olan süt içermeyen peynir ve çeşitleride kullanılabilir.
Eğer ailenizde alerji geçmişi varsa ve bu belirtilerden bazılarını gösteriyorsanız. bir doktor ile görüşüp teşhisi netleştirmenizi tavsiye ederim. Bir çok hastalıklarda erken teşhis ve çocuk yaşta olmak tedavi sürecini olumlu etkillemektedir. Her zaman söylediğim gibi mutlaka tükettiğiniz ürünlerin içeriklerini etiketlerinden mutlaka kontrol edin.
Hoşça, Dostça ve Sevgi ile Kalın
Arzu Boyacı
@muhendishanimingozunden
2022-02-07
Çikolatanın içinde Gluten var mı?
Çikolatanın içinde Gluten var mı?
Sanırım çikolata herkes için lezzet ve mutluluk patlaması diyebiliriz. Çikolatanın ana maddesi kakao. Kakao ağaçlarından üretilen bu ham maddenin ilk zamanlarda şeker kamışı, bal ve tarçın gibi besinlerle karıştırılarak tatlandırıldığı biliniyor. Ancak şimdilerde üretilen çikolatalar da ise kakaonun şeker, süt ve süt ürünleriyle işlenmesi ile o lezzetli çikolata tadının ortaya çıkmasını sağlıyorlar.
Gelelim merak ettiğiniz soruya, çikolata gluten içeriyor mu?
Evet çikolata çeşitlerinin pek çoğuna, gluten içeren katkı maddeleri eklenebiliyor. Yada bazı üreticiler de üretim aşamasındaki çapraz bulaşmalardan dolayı, çikolataya az da olsa gluten bulaşabiliyor. Yani Kakao çekirdekleri arpa, buğday, çavdar gibi glutenli besinler ile aynı ortamda işlendiğinde, glutenin kakao çekirdeklerine bulaşma olasılığı bulunuyor (Buna çapraz bulaşma diyoruz).
Bunun yanındaÇikolataların raf ömrünü uzatabilmek adına içerisine eklenen ek maddelerde de eser miktarda gluten bulunabiliyor.Ham madde olan kakao'da gluten bulunmadığından, piyasada glutensiz çikolata çeşitlerini bulmanız mümkün. Dolayısıyla; özellikle de gluten'e karşı hassasiyeti olan kişilerin, üzerinde “glutensiz” ibaresi bulunan ve glutensiz sertifikası bulunan çikolataları tercih etmeleri gerekiyor. Biter Çikolata %45-59 Kakao (Kaynak :USDA)
Besin Değeri 100 Gram'da
Kalori: 545 kcal Toplam Yağ: 31 grDoymuş Yağ: 19 grTrans Yağ: 0.1grKarbonhidrat: 61 gr Diyet Lifi : 7 grŞeker: 48 grProtein: 4.9grKolesterol : 8 mgKafein:43 mgA Vitamini: 10.0 IUC Vitamini: 0.0 mgSodyum:24 mgPotasyum: 559 mgKalsiyum: 56 mgDemir : 8 mgB6 Vitamini: 0.0 mgKobalamin : 0,2 µgD Vitaminini: 0.0 mgMagnezyum: 146 mg
Sonuç olarak mümkün olduğunca az katkı maddesi olan ürünleri tüketmek sağlığımız için önemli. Her zaman sorduğum gibi Ne tükettiğinizi biliyor musunuz...!?
Hoşça, Dostça ve Sevgi ile KalınArzu BOYACI@muhendishanimingozunden
Çikolatanın içinde Gluten var mı?
Gelelim merak ettiğiniz soruya, çikolata gluten içeriyor mu?
2021-07-01
Tehlike Güneşte mi? Yoksa Güneş Koruyucularında mı!?
Tehlike Güneşte mı!? Yoksa Güneş Koruyucularında mı!?
2021-06-10
Melisa Çayı
Melisa Çayı
MELİSA ÇAYI FAYDALARI
MELİSA ÇAYI NASIL DEMLENİR?
MELİSA ÇAYI ZARARLARI...!
2021-05-29
BPA’nın insanların sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir...?