Yeni Evleneceklere Tavsiyeler

Evlenecek olan arkadaşlara tavsiyem;

Evlenmeyin!

Evet, aslında konu bu kadar açık ve net ama maalesef bu kadar basit değil.

Öncelikle şunu çok iyi biliyorum ki;

Evliliğin nasıl bir şey olduğunu saatlerce anlatsam da, evlenmemiş olanların bunu yaşamadan anlaması imkânsız.

7 yıllık evliliğim boyunca gözlemlediklerimi paylaşacağım bu yazıda amacım, bir erkek gözüyle bekâr arkadaşların başına ne geleceğiyle ilgili az çok onları fikir sahibi yapabilmek.

Her yıl yaklaşık 100 bin çift boşanıyor olsa da, 500 binden fazla çift evlenip mutlu bir yuva kurmak istiyor.

Kurması da yürütmesi de meşakkatli olan bu işi, yapan nasıl yapıyor diyorsanız buyurun okuyun.

-DÜĞÜNE YAKIN-

Nişanlım:

- Hayatım, gelinliğimin rengindeki kırık beyazın kırığı tam kırılmamış sanki sence de öyle değil mi?

- Öyle canım

- Pekiiiii, el çiçeğimin üstündeki beyaz güllerin kırığıyla, gelinliğimin beyazındaki kırığın uyumu için ne diyorsun?

- Hay kırıcam…

- Nasıl canım?

- Terbiyesiz diyorum bunlar yaa, bi kırığı tutturamıyorlar.

Bu ve bunun gibi yüzlerce ince ayrıntı (sabır önemli)

Annem:

- Oğlummm kalk bugün bohça hazırlanacak

- Anne, dün ve önceki günde bohça hazırlamamış mıydık zaten?

- Bu dayısının oğulları için yavrum. Diyorum ki; donlarını slip mi koyayım boxer mı?

- Anne ben evleniyorum diye neden dayısının oğluna don alıyorum yaa

- Şişttt sen karışma, soruma cevap ver

- Tanga olsun anne

- Nasıl yavrum?

- Amcaoğullarını diyorum anneciğim, atlamayalım ayıp olur..

Bu ve bunun gibi yüzlerce gereksiz masraf (tutumlu olmak önemli)

-DÜĞÜN GÜNÜ-

Berber:

- Kardeşim ben nikaha gelemeyeceğim, çeyreği buradayken vereyim sana

- Aaa, ne gerek vardı abi yaa çok sağ ol. Traş için borcum ne kadar?

- 150 TL

- Abi sen bana bildiğin çeyreği sattın yani

- Nasıl kardeşim?

- Altın diyorum abi yükselmiş iyice..

Bu ve bunun gibi yüzlerce absürt olay (hoşgörü önemli)

-CİCİM AYLARI-

Ben:

- Rabbim ne kadar salakmışım, bilsem evliliğin bu kadar güzel olduğunu, çok daha önce evlenirdim. (Düşünün bunu söylediğimde 22 yaşındaydım, daha ne kadar erken olacaksa artık)

Buna benzer onlarca mutluluk sözü

-3. AYDAN SONRA-

Akrabalar:

- Evlilik nasıl gidiyor?

- İyiiii işte nasıl olsun, güzeldir herhâlde

Yuvarlak cevaplar vermeye başlamışsınızdır çünkü artık cicim ayları geçiyordur ve siz ufak ufak bir şeylerin ters gittiğini anlıyorsunuzdur.

-6. AY-

Arkadaşlar:

- Kanka evlilik nasıl gidiyor?

- O nikâh memurunu bi yakalarsam *mk olummmm

Bunun gibi atarlı cümleler kurarsınız çünkü iyice psikolojiniz bozulmuştur ve bu durum birinci yılı doldurana kadar devam eder.

Boşanmaların %40’ı 1 ile 5 yıl arasında olur ama bana sorarsanız ilk bir yılı kazasız belasız atlattıktan sonra daha da korkmayın.

İlk bir yıl içinde olan saçma olaylardan bir örnek vereyim mesela;

Sofraya tuz neden kavanozda geldi, tuzluğa koymak çok mu zor deyip, içinde zeytinyağlı yemek olan tencere dahil üzerinde içeceklerin olduğu koca tepsiyi salonun ortasına devirmiştim. Sadece halıyı çöpe atmak zorunda kalmayıp, 3 gün evi temizlemeye uğraşmıştık.

7. yılımda şunu rahatlıkla söyleyebilirim;

Bugün bunu yapmak yer mi? Yemez :) ama ilk yılın psikolojisiyle yürek yemiş gibi bunları yapabiliyorsunuz.

Sonraki yılları anlatmak için kısa bir fıkra yeterli olacaktır sanırım :)

Elazığ'da adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben:

"Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın."

Ani bir gürültü, haydaaa herkes ayakta.

Bir kişi hariç.

Kahvenin tamamı hayretler içinde.

Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve:

"Abe helal olsun be, deliganlı adammışsın.

Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?"

Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince:

"Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim bağı çözüldü, galhamadım." der.

Son olarak gerçek bir tavsiye vermek gerekirse eğer;

*Eşinizle karı koca değil arkadaş olun, yalan duymak istemiyorsanız çok soru sormayın ve birbirinizin özgürlük alanına saygı gösterin..

Şenol Kaymakçı