Sizin kardeşiniz
evlendimi bilmiyorum. Ama eğer evlendiyse, yada üzereyse ne demek istediğimi az
çok anlamışsınızdır. Mutluluk, hüzün, burukluk, heyecan. Hepsi bir arada. Sanki
beş dakika sonra çok önemli bir sınava girecek gibi, hatta aynı anda güzel bir haber
alacak gibi. Herşey birbirine karışmış durumda…
Hayatınızda öyle
insanlar olur ki, onlar kan bağınız olmadan kardeşiniz olur. Sizi başkaları
kadar çok yargılar belki ama anne babanızdan daha merhametli davranır. Siz ona
en kötü anınızı bile ‘ben bir köpeklik ettim’ diye öyle rahat anlatırsınız.
Çünkü bilirsiniz ki karşınızda ne olursa olsun size omuz olucak ve kızgınlığı
bir azın birazından fazla sürmeyecek biri var.
Ona en rahat
köşenizde olmadığınız kadar rahat açarsınız gönlünüzü. Bir bakarsınız aradan
sayamadığınız yıllar kadar çok zaman geçmiş. Dostluk yerini kardeşliğe, aileye,
görünmeyen bağlara bırakmış…
Sonra bir gün
gözleri parıl parıl yepyeni bir dünyaya adım atacağını anlatmış size. Tam o an
boğazına giren düğüm var ya. Evet o işte orda bir süre yer yaparmış.
O düğüme siz
mutluluğu, endişeyi, birde uzaksa o dünya, özlemi atarmışsınız. Hemde hiç
anlamadan. Bir bakarmışsınız ki o düğümler yıllarınızın getirdiği her şeyi size
sormadan dizmiş yanyana..
Benim kardeşim
evleniyor. Ve onu bambaşka bir dünya bekliyor.
İçimden ellerimle
o dünyayı rengarenk boyamak, en neşeli müziklerle çınlatmak, en güzel
resimlerle donatmak istesemde; yapabildiğimle kalıp, hiç üşümemesi için Güneş’e
hep yakın tutmakla içimdeki düğümlere söz geçiriyorum.
Beraber
büyüdüğüm, koca kanatlı meleğimi uçmaya hazırlarken anlıyorum ki. İnsan bu
uçuşa hiç hazır olmazmış. 'Hadi uç artık böceğimm!' dermişte, öylesine dermiş
işte. İçi öyle demezmiş.
Şimdi onun öyle
çok mutlu olmasını istiyorum ki. Dünyadaki herkesin mutluluğu ona gitsin
diyecek kadar bencilce. Ama onu özlemenin hüznünü öyle yaşıyorum ki daha
uçmadan o boğazımda düğümlenircesine.
Biz hayatta ne
yaptıysak boyumuzdan büyük işler yaptık. Acımız, sevgimiz, gidişimiz ve
uçuşumuz bile büyük oldu.
Düşünün ki
kardeşim daha evlenmeden ben bunu yazdım.
Bugün hem
mutluyum hem de sanki kendi kızımı vermiş gibi buruk.
Aman sende
demeyin. Ben daha şimdiden böyleysem, kardeşim evlenip gidince varsa rakı, yoksa
bir iki peçete birde en moral verici iki cümlenizi alıp bana gelin.
Ama en önemlisi
benim kardeşim evleniyor düğününe yarım altından aşağısıyla gelmeyin!
(Dertleştik, gülüştük bu konularda benimle tartışmaya girmeyin.) J
Çok mutlu ol
böcüğüm, kardeşim, Mehtap’ım!
Nerede olursan
ol, hep yanındayım. Seni çok seviyorum!
G.