Bu sözü duyduğumuzda ilk akla gelen bir yemekmiş hissiyatı
verse de dostum demenin bile ötesinde arkadaşlar için kullanılan bir kalıptır.
Bu sözün bile yeterli olmadığı anlar yaşadığımız arkadaşlarımız vardır.
Şimdilerde bu dostlukları bulmak zor ama ne gariptir ki
okeye dördüncü bulan dost oldum sanıyor :)
Ben de bu yüzden tarifini yapmak istedim, mademki
duyduğumuzda ilk aklımıza yemek geliyor, ben de bunu bir yemek tarifi gibi
anlatayım.
Gerekli malzemeler:
'Kocaman bir yürek' çünkü bu tencerede değil yürek de pişer.
1 adet 'olgunundan arkadaş' (arkadaşın olgunlaşmış olması şart
zira kuzu sarması olucam derken kabak dolması olma olasılığı yüksektir.) :)
Tarifi:
Yüreğimize öncelikle bir çay kaşığı “güven” koyuyoruz. (ilk
önce güveni koyuyoruz çünkü kolay olan bir şey değildir. İyice pişmesi lazım,
bakmayın bir çay kaşığı koyduğumuza zaman geçtikçe çoğalır o.)
2. olarak bir su bardağı “sevgiyle harmanladığımız paylaşım”
koyuyoruz. (Ben bir su bardağı dedim ama siz elinizi korkak alıştırmayın sevgi
ve paylaşım ne kadar çok olursa dostluğunuz o kadar sıkı olur.)
3. olarak çokça “saygı” koyuyoruz. Efenim öyle ki “saygı”
kuru fasulyede ki fasulye, yaprak sarmada ki yapraktır, yani o olmazsa olmaz.
Sonlara doğru 1 çimdik huzur, biraz eğlence ve yüreğimiz
yettiği kadar kıymet bilme koyuyoruz.
Not: Kıymet bilmek herkeste ve her yerde bulunan bir şey
değildir, bulmakta zorlanırsanız bu güzel bloğun sahibi Güneş’e gidebilirsiniz
çünkü kendisinde hepimize yetecek kadar vardır. :)
Son olarak can ciğer olacağımız kişiyi yüreğimize koyduktan
sonra sıkıca kapatıp pişmesi için uzun bir zaman bekliyoruz.
Veee size tadından yenmeyecek bir dostluk tarifi “can ciğer kuzu sarmamız” hazırrrr J
Mesela ben bu tarifi Güneş’le yaptım :) Rabbim hepimize bu tariflerle hazırlanmış sarmaların bolca olduğu sofralar nasip etsin.
Afiyet olsun….
Şenol Kaymakçı
Dip Not: Bloğumun ilk konuk yazarı Şenol'a huzurunuzda bu güzel yazısı ve hiçbir zaman esirgemediği destekleri için çok teşekkür ederim.