Unutmadan Söylemeliyim: Hayata Dair
Hayata Dair etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hayata Dair etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2017-10-27

Seviye On.. Aziz Nesin ..

Seviye On.. Aziz Nesin ..

Seviye On Ölüme Beş Kala

Babam bana çok güvenirdi. Ben de onun güvenini kırmamak için çok çalışırdım. Aşağıda Nesin Vakfı çocuklarına yazdığı şiir ve ekte bana imzaladığı bir kitabı.

***

ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar


**

Benim babamda böyle güzel bir insan :) Hemen blogger notu olarakta kendisini burdan çok çok sevdiğimi söylemek istiyorum izninizle. Allah babamızı, anamızı başımızdan eksik etmesin. En çok amin!

2017-10-09

YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER

YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER

pablo neruda

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.

Pablo Neruda

2017-09-22

Müzik Sizi Derinden Etkiliyorsa Özel Bir Beyne Sahip Olabilirsiniz

Müzik Sizi Derinden Etkiliyorsa Özel Bir Beyne Sahip Olabilirsiniz

müzik beyin

Çok sevdiğiniz bir parçayı dinlerken tüylerinizin diken diken olduğu oluyor mu? Ya da güçlü, gümbür gümbür bir davul solosu duyduğunuzda içiniz bir tuhaf oluyor mu hiç? Eğer cevabınız evetse oldukça özel bir beyne sahip olabilirsiniz.
Güney Kalfiorniya Üniversitesi öğretim üyelerinden Alissa Der Sarkissian, üniversitenin Beyin ve Yaratıcılık Enstitüsü’nde Radiohead’in “Nude” parçasını dinlerken tüylerinin diken diken eden farklı bir duygu hissetti. “Şarkıyı dinlerken nefes alışverişimin şarkıya uyum sağladığını, kalp atışlarımın yavaşladığını hissettim ve bir anda çalan şarkının daha önce hiç olmadığı kadar farkındaydım. Bir anda hem bedensel hem de duygusal olarak şarkıya tepki verdiğimi hissettim.” diyor Der Sarkissian.
Henüz Harward Üniversitesi’nde bir öğrenciyken Der Serkissian müzik ve beyin ilişkisini arkadaşı ve Matthew Sachs ile birlikte inceledi. Müzik dinlerken benzer duygular yaşayan insanlarla yaşamayan insanların beyin aktiviteleri arasındaki farkı inceleyerek müzik ve beyin arasındaki ilişkiyi anlamak istiyolardı.

music brain

Tüyleri diken diken eden müzik değil estetik algısı gelişmiş bir beyin!

Yaptıkları araştırmanın sonucunu “Social Cognitive and Affective Science” dergisinde yayımlayan ikili araştırmalarında müzik dinlerken tüylerinin diken diken olduğunu hisseden kişilerin duysal korteksleri ile beynin duyguları kontrol eden bölümlerine olan bağlantı noktalarında daha fazla nöron bulunduğunu keşfettiler. Bağlantı noktalarında daha fazla nöron bulunması bu iki bölümün birbiri ile çok daha fazla iletişimde olması anlamına geliyordu. Yani bu kişiler müzikten duygusal olarak diğerlerine göre çok daha fazla etkileniyordu.
“Bu iki bölgenin bağlantı noktalarında daha fazla nöron bulunması bölgelerin daha iyi iletişim kurabildiği anlamına geliyor yani duyulan şey beyinde çok daha verimli bir şekilde işleniyor.” şeklinde açıklıyor araştırmanın liderliğini üstlenen Sachs. Bu bilgi nörologlar ve psikologlar için oldukça ilginç bir araştırma alanı oluşturuyor çünkü bilindiği kadarıyla müziğin beyinde verimli olarak işlenmesinin evrimsel olarak türe bir faydası yok. Yine de bilim insanlarına göre bu araştırma çok daha derin felsefi soruların cevabı olabilecek nitelikte.
“Birlikte incelendiğinde bu sonuçlar insandaki estetik algısına ilişkin hem bilimsel hem de felsefi sorulara cevap olabilecek nitelikte. Özellikle müziğin evrensel olarak neredeyse her kültürde yeri doldurulamaz bir olgu olmasının sebeplerini bu araştırma ile anlamak mümkün. Bu araştırmada anlaşıldığı üzere müzik, duyma duyusunun duygu ve estetik algısıyla doğrudan ilişkili olması sebebiyle sosyal hayatın da vazgeçilemez bir yerine oturmuş oluyor.”
Duyma duyusunun, duygularla nöronlar aracılığı ile doğrudan bağlantılı olması bazı kişilerin beyinlerinin müzikal estetik algısının diğerlerine göre neden daha üstün olduğunu açıklıyor. Siz de eğer en sevdiğiniz parçaları dinlerken tarif edilemez duygular yaşıyorsanız, evrimsel olarak olmasa da estetik ve sanat felsefesi açısından pek çok insandan bir adım öndesiniz demektir.

P.S.: Buraya da hemen beni derinden etkileyen Sezen Aksu'nun muhteşem bir şarkısını koyayım belki sizi de derinden etkiler :) 

2017-09-20

ÇOKTA DERT ETMEYİN!

ÇOKTA DERT ETMEYİN!


Dün akşam çok çok önemli bulduğum bir insan olan Sinan Canan'ın (Bilmeyenler için lütfen http://uskudar.edu.tr/tr/icerik/1214/prof-dr-sinan-canan-uskudar-universitesinde ) eski katıldığı CNNTÜRK'te ki programlarından birini izlerken beyinle ilgili çok güzel bir sohbetin bana göre önemli yerlerinden birini yakaladım.

Bir dizi araştırma sonucu 'Hayatında %100 güvenebildiği tek kişi olan insanlar alzheimer hastalığına daha az yakalınıyormuş'. Siz bu güzel sohbetin tamamını izlemek isterseniz; https://www.youtube.com/watch?v=oLp8PPPszdg

Hele ki bulunduğumuz çevrede çok şikayet eden, çok umutsuz gözüken çokta çok olan bir sürü tanıdığımız, bildiğimiz var ama sizde eğer ah ben dert ederim o üzülmesin tarafındasanız, işte onu diyorum. ÇOKTA DERT ETMEYİN HERKESİN BİR HAS ADAMI VARDIR!

Tüzel, gerçek, sanal, doğaüstü herkesin bir B planı, bir güvencesi gerçekten var. Bakınız araştırmalarda olmasını söylüyor. Bu olayı çok yönlü düşündüğümde tek sorun, sizin B planınız o kişi fakat onun B planı siz olmayabilirsiniz. Yani ne olur? Güvendiğiniz o dağlara yağmurlar, dolular yağar.

Yani aslında tek adamlık konusuna geliyoruz hemen. Teklik iyi değil. Her zaman C, D, E harflerini de kullanabileceğinizi unutmayın.

Beyin sonsuz güzel bir gizem. Bir de içine bir düşünce girdi mi, eyvah! Öyle atmosferde kaybolmuyor, kaybolmayaşını sevdiğimiz :) 

Çok konudan konuya atlıyorum ama mazur görün korteksimin kalanına zor sahip çıktığım zamanlardayım. Malum Hicri Yılbaşına giriyoruz. Yeni bir başlangıç yapmak her zaman lazım. Bende bu hayırlı başlangıcı çok sevdiğim bir sözle noktalayım;

'İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. En mükemmel adalet ise, vicdandır.' Victor Hugo.

Güneş




2017-09-09

Ve Tatilll Biter :(

Ve Tatilll Biter :(

tatil

Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi koca bir bayram tatilini de geride bıraktık ve neredeyse yaz bitti sonbahar da yaklaştı, yani bu bir daha ki en yakın uzun soluklu tatilimizin en aşağı 270 gün sonra olduğunu gösteriyor.

Dertlerimizden uzaklaşıp biraz olsun eğlendiğimiz, dinlendiğimiz tatilin geri dönüşü maalesef tatil kadar eğlenceli değil tabi ki.

Seyahat sitesi momondo.com.tr’nin her yıl gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, tatil dönüşü pek de mutlu olmadığımızı söylüyor hatta bu konuda dünya üçüncüsüyüz.




Dünya geneline baktığımızda ise tatil dönüşü kendini en mutsuz hisseden ülke, yüzde 67 ile Polonya. Polonya’yı yüzde 65’le İngilizler takip ediyor. Türkler ise yüzde 64’le bu konuda dünya üçüncüsü konumunda. Türkiye’yi yüzde 61 ile İspanya ve yüzde 60 ile Fransa takip ediyor. Tatil dönüşü sendromunu en az yaşayan ülke ise yüzde 22’yle Çin. (Çinli'ler tatilde de çalışıyorlardır da onun için dönmesi koymuyordur bunlara 😉)

Peki bu sendromdan kurtulmanın yolları nelermiş aşağıda ki listeden bakalım 😇




Şenol Kaymakçı







2017-08-28

Dünyada Kadınlar “Regl Oldum” Yerine Neler Söylüyor?

Dünyada Kadınlar “Regl Oldum” Yerine Neler Söylüyor?

woman

Sen sadece biz mi kolay kolay “regl oldum” diyemiyoruz sanıyorsun? Çok yanılıyorsun. Dünyanın her yerinde kadınlar bunu söylememek için öyle alternatifler bulmuşlar ki gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Halbuki regl oldum de işte, n’olcak? Hem doğru hem kolay. Ama regl dönemi kadınlar için her zaman biraz tabu oldu değil mi? Yine de artık “hastalık” demeyi bıraktığımız için çok seviniyorum.  Bakalım dünyalı kadınlar “regl oldum” demek yerine neler söylüyor. Bazıları gerçekten sevimli, bazıları gerçekten üzücü. Türkiye’yle başlayalım:
Türkiye: Anavatan kan ağlıyor.
Brezilya: Chico’yla beraberim.
Çin: Küçük kız kardeşim geldi.
İngiltere: Boyacılar içeride.
Hollanda: Domates çorbası pişti.
Danimarka: Lunaparkta Komünistler var.
adet

Fransa: İngiliz vardı.
Gürcistan: Misafirlerim var.
Güney Afrika: Ninem kırmızı arabayla geliyor.
Japonya: Küçük tatlı çilek.
İrlanda: Çaput reçeli giyiyorum.
Finlandiya: Köpek balığı haftası.
Litvanya: Kırmızı evden kuzenim.
İspanya: Domates yere düştü.
Almanya: Rosie Hala ziyarete geliyor.
mutlu orkid

Avustralya: Şeytanın şelalesi.
Portekiz: Tuttuğum takım evde maç yapıyor.
Macaristan: Aylık yağ değişimi.
Kanada: Ay zamanı.
Yeni Zelanda: Kırmızı dalgalarda sörf yapmak.
Belçika: Kırmızı bayrak yükseliyor.
Romanya: Noel Baba geldi.
Singapur: Aylık ziyaretçi.
Rusya: Kızıl ordu.


2017-07-21

TUTUM

TUTUM

attitude

Teknik yeterlilik, tecrübe, zeka… İşe alırken baktığımız nitelikler.
Hepsinden önemlisi ise, tutum. Tutum iyiyse, her şey çözülüyor.
Steve Jobs’ı aramıyorsanız:
İyi tavırlı + ortalama yetenek > kötü tavırlı + çok yetenek.
[Kendime not]: İnsanları öncelikle karakterlerine göre değerlendir.