Unutmadan Söylemeliyim: Sağlıklı Yaşam
Sağlıklı Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlıklı Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2017-12-21

ÇÖLYAK GÜNCELERİ - 2

ÇÖLYAK GÜNCELERİ - 2

gluten free


Bu sefer biraz da damak zevkimiz yerine gelsin dedim ve kendi hazırladığım bir kaç tarifimden size derleme yaptım. Umarım hoşunuza gider ve keyifle yersiniz...

glutensiz krep

GLUTENSİZ KREP;
Malzemeler;
2 Yumurta
1 çay kaşığı kaya tuzu
1 çay kaşığı şeker ( isteğe bağlı )
100 gr ( 1 su bardağı ) Glutensiz Söke Un
200 ml ( 1 su bardağı ) süt
Yapılışı;
Yumurta, süt,tuz ve şekeri 1 dakika çırpın ve unu ilave edip 3 dakika daha çırpın. Daha sonra orta ateşte hafif yağlanmış teflon tavaya ince tabaka halinde dökün. Tavayı hareket ettirerek hamurun tamamen yayılmasını sağlayın. Üzerinde kabarcık oluşunca yada kenarı hafif kıvrılınca ters çevirip diğer tarafı da pişirin. Her bir krep için tavayı tekrar yağlayın.


limonlu kek

LİMONLU KALP KEK
Malzemeler;
2 yumurta
1 çay bardağı şeker
1/2 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
1 + 1/2 çorba kaşığı Sinangil glutensiz un
1 çorba kaşığı glutensiz pirinç unu
75 gr süt
2,5 adet limon
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
Yapılışı;
Yumurta ile şekeri iyice çırpın. Sonra zeytinyağı ekleyip çırpın. Ardından sütü ilave edip çırpın ve glutensiz ununuzu ve pirinç ununuzu eleyerek içine ilave edin. 2 dk çırptıktan sonra vanilya ve kabartma tozunu ilave edip iyice çırpın. Yağlanmış kalıba döküp önceden ısıtılmış fırında 180 derece de 30 dk pişirin. Benim gibi gazlı fırında yapıyorsanız 20-25 dk sonra kontrol edin çünkü çabuk pişiyor.
Not: İsteğe bağlı 2,5 limonu sıkın ve suyuna aldığı kadar pudra şekeri (ben şekeri blender dan geçirip kullanıyorum) ilave edin. İyice şekeri yedirdikten sonra fırından çıkan sıcak kekin üzerine dökün ve soğumaya bırakın.

kakaolu kek

KAKAOLU KALP KEK
Malzemeler;
2 yumurta
7 çorba kaşığı şeker
7 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
7 çorba kaşığı sinangil glutensiz un
7 çorba kaşığı glutensiz pirinç unu
15 çorba kaşığı süt
2 çorba kaşığı Nestle glutensiz kakaolu
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
Yapılışı;
Yumurta ile şekeri iyice çırpın. Sonra zeytinyağı ekleyip çırpın. Ardından sütü ilave edip çırpın ve glutensiz ununuzu, kakaolu ve pirinç ununuzu eleyerek içine ilave edin. 2 dk çırptıktan sonra vanilya ve kabartma tozunu ilave edip iyice çırpın. Yağlanmış kalıba döküp önceden ısıtılmış fırında 180 derece de 30 dk pişirin. Benim gibi gazlı fırında yapıyorsanız 20-25 dk sonra kontrol edin çünkü çabuk pişiyor.

doğumgünü pastası

VANİLYALI DOĞUM GÜNÜ PASTASI
Pasta Keki Malzemeler;
7-8 yemek kaşığı glutensiz un
2 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt (Ben pınarın yeni proteinli vanilyalı laktozsuz sütünü kullandım )
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao ( ben bunun yerine 1 ölçek keçiboynuzu tozu koydum, Kakao içinde nestle’nin glutensiz kakaosunu kullanabilirsiniz.)
1/2 su bardağı zeytinyağı
Yapılışı;
Yumurta ile şekeri iyice çırpın. Sonra zeytinyağı ekleyip çırpın. Ardından sütü ilave edip çırpın ve glutensiz ununuzu eleyerek içine ilave edin. 2 dk çırptıktan sonra keçiboynuzunu (veya kakao) vanilya ve kabartma tozunu ilave edip iyice çırpın. Yağlanmış kalıba döküp önceden ısıtılmış fırında 180 derece de 30 dk pişirin. Benim gibi gazlı fırında yapıyorsanız 20-25 dk sonra kontrol edin çünkü çabuk pişiyor.
Puding Malzemeler;
1 Litre süt
1 su bardağı toz şeker
2 çorba kaşığı kakao ( ben vanilya kullandım )
1 çorba kaşığı nişasta (glutensiz prinç nişastası kullandım)
1 tepeleme çorba kaşığı glutensiz un.
1 çorba kaşığı tereyağ
1 paket vanilya.
Yapılışı;
Vanilya ve Tereyağı hariç tüm malzemeleri kaynayana kadar karıştırın. Kaynayınca vanilya ve tereyağını ilave edin. Koyulaşıncaya kadar karıştırın.
Soğuduktan sonra kekinizi ikiye bölüp ara katına Puding sürün daha sonra üst katına sürün. Hazırladığınız pasta kremasını son kat olarak üstüne sürün. Ben kremasını pınar vanilya proteinli süt ile yaptım hem rengi beyaz olmasın diye hemde aroma katsın diye. En sonunda üstüne Mabel bitter damla çikolata koydum.

çikolatalı kurabiye

ÇİKOLATALI KURABİYE
Malzemeler;
2 su bardağı glutensiz un
125gr tereyağ
2 su bardağı şeker (Bana fazla geldiği için ben 1,5 bardak koydum)
1 yumurta
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardağ ıMabel bitter damla çikolata
1 ölçek keçiboynuzu tozu
Yapılışı;
Tereyağ ve şekeri çırpın daha sonra yumurtayı ilave edip iyice çırpın. Sonra içine keçiboynuzu ve ununuzu eleyerek ilave edip güzelce çırpın. Ardından vanilya ve kabartma tozunu ilave edip karıştırın ve 1 su bardağı bitter damla çikolatayı içine atıp karıştırın. Daha sonra karışımın üzerini sterch filmle kapatıp 1 saat buzdolabında bekletin. Daha sonra bir tepsiye yağlı kağıt koyup yuvarlak küçük toplar halinde yerleştirin. (Size tavsiyem eğer şekilli kalıbınız varsa onda yapın çünkü glutensiz un formunu korunuyor ve yayılıyor.) Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dk pişirin. Eğer gazlı fırında yapıyorsanız 20 dk yeterlidir.
Not: Glutensiz unda normal kurabiye formu olmadığından fırından çıkardıktan sonra bıçakla aralarını kestim. Soğuduktan sonra kolayca ayrılması için.

glutensiz kremalı sebze çorbası

GLUTENSİZ KREMALI SEBZE ÇORBASI
Malzemeler;
300-400 gr brokoli
2 tane ince pırasa
1 tane kereviz
1 tane patates
2 küçük kabak
2 tane havuç
3 diş sarımsak
200 ml süt
3 kaşık glutensiz sinangil un
2 çay kaşığı kaya tuzu
4 çorba kaşığı sızma zeytinyağı (isteğe bağlı artırabilirsiniz)
Yapılışı;
Tüm sebzeleri temizleyip doğrayıp tencereye koyun üstüne çıkacak şekilde su ile doldurun. Kaynayıp haşlandıktan sonra hepsini blender da çekin. Çelik tencerenin içine yağınızı koyun ve ununuzu ilave edip kavurun ardından sebzeleri haşladığınız suyu yavaş yavaş karıştırarak ilave edin. Daha sonra blender dan geçirdiğiniz sebzeleri ilave edin ve kaynayana kadar karıştırın. Kaynadıktan sonra tuzu ilave edip biraz daha karıştırın. Ocağın altını kısıp 5 dk daha pişirin. Ocağın altını kapattıktan sonra sütü ilave edip iyice karıştırın ve tencerenin ağzını kapatıp beklemeye alın.

glutensiz hamburger

GLUTENSİZ HAMBURGER
Malzemeler;
300 - 400 gr Kıyma
Alabildiğine Schar Galeta unu
Yarım baş doğranmış soğan
Bir tutam Maydanoz
Bir tutam Karabiber
1 tane Yumurta
1 çay kaşığı kaya tuzu
1 adet Domates
6 adet kornişon turşu
3 yaprak mağrul
3 adet cheeddar peyniri
3 adet Ada Glutensiz Hamburger Ekmeği
Yapılışı;
Tüm iç malzemelerini iyi yoğurun ve 3 adet büyük köfte elde edin. Fırında ızgara yaptıktan sonra, Hamburger ekmeğinin ikiye bölün ve alt kısmına önce hamburgeri koyun ve üstüne cheeddar peynirini koyduktan sonra 1 dilim domatesi koyun ve üstüne 2 adet kornişion turşuyu dilimleyip yerleştirin. Üst ekmeği de koyarak servise hazır edin.

NOHUT UNLU BARBARA KEKİ
Malzemeler;
200 gr zeytinyağı
300 gr şeker
4 tane yumurta
1 tane limon kabuğu
125 gr Nohut Unu
125 gr Pirinç unu
50 ml süt
1 paket vanilin
1 paket kabartma tozu
Taze sıkılmış Elma yada limon suyu
Pudra şekeri yada şeker sos için
Yapılışı;
Yumurta ile şekeri iyice çırpın. Sonra zeytinyağı ekleyip çırpın. Ardından sütü ilave edip çırpın ve Nohut ununuzu ve pirinç ununuzu eleyerek içine ilave edin. 2 dk çırptıktan sonra aroma vermesi için1 limon kabuğu içine rendelenir, vanilya ve kabartma tozunu ilave edip iyice çırpın. Yağlanmış kalıba döküp önceden ısıtılmış fırında 180 derece de 30 dk pişirin. Benim gibi gazlı fırında yapıyorsanız 20-25 dk sonra kontrol edin çünkü çabuk pişiyor.
Not: İsteğe bağlı 2,5 limonu sıkın ve suyuna aldığı kadar pudra şekeri (ben şekeri blender dan geçirip kullanıyorum) ilave edin. İyice şekeri yedirdikten sonra fırından çıkan sıcak kekin üzerine dökün ve soğumaya bırakın.
Afiyet Olsun 

Hoşça, Dostça ve Sevgi ile Kalın.


Arzu BOYACI

2017-11-04

ÇÖLYAK GÜNCELERİ...!

ÇÖLYAK GÜNCELERİ...!

glutensiz beslenme

Çölyak Hastalığı ile Yaşamak.
7 Nisan 2017 tarihi itibari ile çölyak hastası olduğumu öğrendim. ve hoş geldin yeni bir alerji daha :) Mevcut bir sürü alerjim vardı zaten bir eksiğim gıda tolerans testim kalmıştı. ve süpriz çölyak denen illet. Daha doğrusu bir illet olduğunu anlamam biraz vakit aldı maalesef. İlk başta işin bu kadar ciddiyetinde değildim. Fakat sonra yavaş yavaş araştırmaya başladım ve diyetisyenin bana önerdiği gıdaları tüketmeye başladıkça, işin boyutunu fark ettim.

Peki ÇÖLYAK HASTALIĞI NEDİR?
Çölyak hastalığı, ince bağırsağa hasar veren yiyeceklerin alımı ile besin emilimini bozan sindirim sistemi hastalığıdır. Çölyak hastalığı olan kişiler için; BUĞDAY, ARPA, ÇAVDAR ve YULAFTA bulunan GLUTEN adı verilen protein zararlıdır. Çölyak hastalığı olan kişiler, gluten içeren yiyecekler yediklerinde, bağışıklık sistemleri, ince bağırsağa zarar verecek bir yanıt oluşturur. Hasara vücudun kendi bağışıklık sistemi neden olduğu için, otoimmün bozukluk olarak adlandırılır. Besinler emilemediği için aynı zamanda emilim bozukluğu hastalığı olarak adlandırılır. Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Bazen gebelik, doğum, viral enfeksiyonlar ve bazı duygusal stresler sonrasında hastalık ortaya çıkabilir veya ilk kez aktif hale geçebilir.
BELİRTİLER NELERDİR?
Çölyak hastalığı, hastaların tümünde aynı belirtileri göstermez. Bazı hastalar belirtileri çocuk, bazıları ise yetişkin yaşta gösterir. Uzun süre anne sütü alan kişilerde Çölyak hastalığının belirtilerinin daha geç ortaya çıktığı gösterilmiştir. Glutenin beslenmeye girdiği yaş ve alınan glütenin miktarı da önemlidir. Hastalığın belirti ve bulguları, ortaya çıkış zamanı kişiden kişiye oldukça değişkenlik gösterir.
BAŞLICA BELİRTİLER
• Kronik ishal
• Kilo kaybı
• Açık renkli, kötü kokulu dışkı
• Açıklanamayan veya tedaviye rağmen tekrar gelişen kansızlık
• Gaz, tekrarlayan karın ağrısı
• Şişkinlik ve sersemlik
• Hazımsızlık
• Kabızlık
• Kusma (Genellikle çocukları etkiler)
• Demir eksikliği anemisi veya vitamin B12 folat eksikliği aneminin bir işareti olabilir yorgunluk (aşırı yorgunluk)
• Kaşıntı cilt döküntüsü
• El ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma
• Koordinasyon, denge ve konuşmayı etkileyen bozukluklar
• Sıvıların birikmesi (ödem) nedeniyle, eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda şişme
• Kemik ağrısı, kas krampları
• Davranış değişikliği
• Boy kısalığı, gelişme geriliği
• Adet düzensizliği
• Ağız içinde soluk yaralar
• Diş çürükleri
• Osteoporoz
• Tekrarlayan düşükler Çölyak hastalığı olan bazı kişilerin yakınması yoktur. İnce bağırsağın hasar görmemiş bölümü belirtileri önlemeye yetecek kadar yeterli besin emilimini sağlıyor olabilir. Ancak belirtileri olmayan hastalar da Çölyak hastalığının uzun dönemde çıkacak yan etkileri açısından risk altındadır.
ÇÖLYAK HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Çölyak hastalığı teşhisini koymak için doktorlar kanda glutene karşı antikor seviyesini ölçen test istemektedirler. Eğer testler ve belirtiler Çölyak hastalığını düşündürüyorsa kesin teşhis için ince bağırsaktan küçük bir parça alınması gerekmektedir. ÇÖLYAK HASTALIĞININ KESİN TANISINI KOYMAK İÇİN EN İYİ YÖNTEM İNCE BAĞIRSAK BİYOPSİSİDİR. Biyopsi ağızdan, ince bir hortum yardımı ile onikiparmak bağırsağına ulaşılarak yapılır. İşlem kısa süreli olup, çocuklarda anestezi altında da yapılabilmektedir. HASTALIĞIN TARANMASI Çölyak hastalığı taraması, glutene karşı antikorların kan testleri ile araştırılmasına dayanır. Çölyak hastalığı kalıtımsal olduğu için tanısı konmuş hastaların özellikle birinci derece akrabaları hastalık açısından taranmalıdır. Hasta insanların 1. derece akrabalarının (ANNE, BABA, ÇOCUKLAR) hasta olma olasılığı %10 dur. Tanı ve tedavi geciktikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski artacaktır
TEDAVİ NEDİR?
Çölyak hastalığının TEK TEDAVİSİ GLUTENSİZ DİYET ile beslenmektir. Diyet gluten içeren tüm gıdalardan kaçınmayı gerektirir. Diyet tedavisi ile belirtiler düzelmekte, var olan bağırsak hasarı iyileşmektedir. Diyete başlanan günlerde iyileşme başlar ve ince bağırsak 3–6 ay arasında tamamen iyileşir. GLUTENSİZ DİYET YAŞAM BOYU SÜRDÜRÜLMELİDİR. Glutensiz diyete cevap alınması aynı zamanda Çölyak hastalığı tanısının doğrulanması anlamını taşır.
GLUTENSİZ DİYET
Glutensiz diyet; buğday, çavdar, arpa ve yulaf içeren tüm gıdalardan (hububat, makarna ve birçok işlenmiş gıda) ÇOK AZ MİKTARLARDA DAHİ YEMEMEK anlamına gelir. MISIR, PATATES, PİRİNÇ, SOYA UNU ZARARSIZDIR. Et, meyveler ve sebzeler gluten içermez. Çölyak hastalığı olan kişiler bu yiyeceklerden istedikleri kadar yiyebilirler. Günümüzde glutensiz unlar ve bundan yapılmış hazır ürünlere market ve eczanelerden ulaşılabilmektedir.
gluten free

GLUTENSİZ DİYETE ÖRNEKLER 
İÇECEKLER İZİN VERİLEN: Kahve-çay, Taze süt, pastörize süt, Yoğurt
ET-BALIK-TAVUK
Taze etler balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, konserve balık, salamura balık, bazı sosisler
PEYNİR
Tüm yıllanmış peynirler, beyaz peynir, krem peynir, pastörize edilmiş peynir
PATATES VE DİĞER NİŞASTALILAR
Beyaz ve tatlı patates, kaba öğütülmüş mısır, pirinç, glutensiz şehriye
TAHIL
Mısır unuyla yapılmış sıcak kahvaltılıklar, pirinç, kelloggs un mısır patlakları
EKMEKLER
Özel hazırlanmış (sadece izin verilen unlarla) ekmekler UNLAR Mısır unu, patates unu, pirinç unu, pirinç nişastası, soya unu, fındık unu
SEBZELER
Tüm sade, taze, donmuş veya konserve sebzeler, kurutulmuş fasulye ve bezelye, mercimek, bazı ticari hazır sebzeler
MEYVELER
Hepsi sade, donmuş, konservelenmiş veya kurutulmuş meyveler, tüm meyve suları
YAĞLAR
Tereyağı, margarin, bitkisel yağlar, fındık, yerfıstığı ezmesi, hidrojenlenmiş sebze yağları, bazı salata sosları, mayonez, yapışmaz pişirme sıvıları
ÇORBALAR
İzin verilen içerikle yapılmış ev yapımı çorbalar, bazı hazır konserve, özel kuru çorba karışımları
TATLILAR
İzin verilen içerikle yapılmış kekler, hazır ekmekler, puding ve börekler, pirinç pudingler, bazı puding karışımları, krema, öz ve basit içerikli dondurmalar, şekerler, Jöle, reçel, bal, kahverengi ve beyaz şeker, çikolata, saf kakao, Hindistan cevizi
DİĞER
Tuz, biber, zencefil, tarçın, acılı tozlar, domates püresi ve salçası, zeytinler, soda, yaşmaya, kuru hardal
YASAKLAR
Bira, cin, viski, aromalı kahve SÜT Maltlı süt, bazı çikolatalı sütler, bazı süt ürünü olmayan kremalar
ET, BALIK, TAVUK Hazır buğday, arpa, çavdar veya yulaf içeren etler,
sebze suyunda konservelenmiş ton balığı
PEYNİR Yulaf içeren herhangi bir peynir ürünü
PATATES VE DİĞER NİŞASTALILAR
Bilinen şehriyeler, spagetti, makarna, buğday unu eklenmiş donmuş patates ürünleri
TAHIL Buğday, yulaf, arpa ve çavdar içeren tüm kahvaltılıklar, kepek, buğday tohumu, ayıklanmış buğday
EKMEKLER Buğday, çavdar, arpa veya yulaf içeren tüm ekmekler UNLAR Buğday tohumu, kepek, buğday nişastası, buğday, çavdar, arpa veya yulaf içeren tüm unlar
SEBZELER Kremalı sebzeler, sos içinde konservelenmiş sebzeler, fırınlanmış konservelenmiş fasulyeler, Bazı ticari hazırlanmış sebzeler ve salatalar
MEYVELER Hazırlanmış meyveler, bazı börek içleri, kuru üzüm ve hurma(un serpilerek kurutulmuş)
YAĞLAR Bazı ticari salata sosları, buğday yağı, süt ürünü olmayan krema ürünleri, hazır et suyu ve soslar
ÇORBALAR Çoğu konserve çorba ve çorba karışımı bulyon, bulyon tabletleri (sebze proteiniyle hazırlanmış)
TATLILAR Ticari kek ve kurabiyeler, buğday, çavdar, yulaf veya arpayla yapılmış börekler, hazır karışımlar pudingler, dondurma külahlar, jöle
ŞEKERLER Ticari şekerler (buğday unu kaplı), aromalı şuruplar, şeker içeren malt aromaları
DİĞER Açık salça tozu, kuru baharat karışımları et sosları, hardal, yaban turpu, soya sosu, tarçın, alkol bazlı tatlandırıcılar, bira mayası.
Glutensiz bir yaşam sürmek için piyasa da hazırlanmış ve satışta olan glutensiz makarna, bisküvi, ekmek, un tarzında besinler vardır. Bu besinleri büyük marketlerden veya internetten siparis yolu ile elde emeniz mümkün. Yalnız aldığınız ürün yapıldığı yerde glutenli ürün üretimi varsa çapraz eşleşmeden dolayı aldığınız ürüne gluten bulaşma risk olabiliyor. bu yüzden aldığınız ürün için teyit almanızda fayda var.
ARPA
Arpa, besin gruplarından karbonhidrat grubundadır. B6 vitamini başta olmak üzere, potasyum, demir, çinko gibi vitamin ve mineralleri içermektedir. Arpayı diyetinizden çıkardığınızda yerine mısır tüketimine devam ederseniz vücutta herhangi bir vitamin eksikliği görülmez. Türkiye’de arpa bazı ekmeklerin içerisinde, viski, ale ve birada bulunmaktadır. Etiketinde arpa içerir ibaresi bulunan ekmekleri tüketmeyiniz. Bazı bira çeşitlerinde de arpa bulunabilmektedir.
ÇAVDAR
Çavdar, buğdaydan sonra en fazla ekimi yapılan tahıldır ve karbonhidrat grubundandır. Vücuda enerji verir, içeriğinde B2, B6, B12 ve C vitaminleri ile demir, kalsiyum, niasin, folik asit ve çinko vardır. Çavdar özellikle hamurun kabarık ve esnek olmasına sebep olduğundan ekmek yapımında kullanılır. Dünyanın çeşitli yörelerinde çavdardan viski, cin, votka gibi alkollü içecekler ve kvas denilen Rus birası yapılmaktadır. Çavdar unu hamur işlerinde yaygın olarak kullanılmaz.. Diyetiniz de çavdar yerine mısır ekmeği veya unundan yapılmış hamur işlerini tüketebilirsiniz.
YULAF
Bitkisel proteini yoğun olarak bulunduran yulafta bol miktarda protein, lipid, lif, mineral tuzlar ve B grubu vitaminleri bulunuyor. Karbonhidrat olarak sınıflandırılan yulaf, yüksek lif özelliğine sahiptir. Vücutta enerjiye çevrilir, kuvvetli bir yakıt kaynağıdır, içeriğinde fosfor, demir, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller vardır. Yulaf tüketiminde özellikle sabah tüketilen kahvaltılık gevreklerini mısır gevreği olmasına özen gösteriniz. Bazı viski ve votkalarda da yulaf bulunduğu için bu tür alkolleri de tüketmeyiniz. Ekmek satın alırken yulaf unu karıştırılmadığından emin olunuz.
BUĞDAY
Buğday en yaygın olarak tüketilen ve ekilen bir tahıl çeşididir. Karbonhidrat içeriği yüksektir. Buğday, ekmek ve birçok hamurlu yiyecekler için en iyi un veren tahıldır. Buğday tanesinde ortalama % 13 su, % 51 nişasta, % 9 protein, % 2 yağ, % 1,8 mineraller bulunur.
Buğday günlük hayatımızda ekmek, makarna, kek, börek, lavaş, bisküvi, tatlılar başta olmak üzere birçok besinlerin yapımında ve üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Buğdaya karşı intolerans geliştiriyorsanız buğday ürünlerini diyetinizden belli sürelerde çıkardığınızda mutlaka diğer tahıllardan oluşan besinleri diyetinizde arttırın. Birçok kişi buğdaya intolerans geliştirdiğini duyduğunda diyetinden tüm ekmek, makarna ve hamur işlerini çıkartıp, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeye başlar fakat unutulmamalıdır ki buğday bir karbonhidrattır ve diyetinizden karbonhidratları tamamen çıkarmanız sonucunda bazı sağlık problemleri baş gösterir.
Karbonhidratların görevleri;
Enerji verir. Proteinlerin enerji için kullanılmasını engeller. Bir gramı 4 kkal enerji verir.
Vücut ısısının korunmasında görevlidir.
Sinir sisteminin çalışmasında etkilidir, özellikle beynin tek kullandığı kaynak glikozdur.
Posa, kalın bağırsakta suyun geri emilmesi ve tutulmasını, artık maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.
Sinir dokuları ve kıkırdakların yapımı için karbonhidrata gereksinim vardır.
Vücutta su ve elektrolitlerin dengede tutulmasında görevlidir.
Normal günlük alınan diyet enerjisinin % 55-60’ının karbonhidratlardan sağlanması gerekir. Örneğin 2000 kalorilik enerji içeren diyette, diyet enerjisinin 1200-1000 kalorilik kısmı karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Buğday bir çok besinin yapımında kullanıldığı için çok iyi bir etiket okuyucusu olmanız gerekmektedir. İlk olarak diyetinizde buğday ekmeği yerine mısır ekmeği tüketmeye başlayınız, makarna yerine kepekli pirinç tüketiniz. Bulgur ve irmik tüketimine dikkat ediniz. Besinlerin etiketlerini okuduğunuzda aşağıda belirtilen şekilde ibareler besinin içerisinde buğday olduğunu gösterecektir;
• Jelatinlenmiş nişasta
• Hidrolize edilmiş bitkisel protein
• Kamut
• Değiştirilmiş yemek nişastası
• Değiştirilmiş nişasta
• Yapıştırıcı
• Doğal aromalar
•Soya sosu
• Bitkisel nişasta Piyasada satılan (Halk Ekmek) glutensiz ürünler; glutensiz makarna, glutensiz un, glutensiz kek, promod bisküvi-çikolata tarzı ürünler buğday içermezler, tüketebilirsiniz.
Ayrıca piyasada satılan bazı ürünlerin içerisine buğday konmaktadır;
- Salam-sosis
- İskoç viskisi
- Kurutulmuş sığır eti
- Et suları veya bazı soslar
- Buğday içeren bazı konserveler
- Hazır veya terbiye edilmiş çorbalar
- Çikolata barlar, dondurma, pudding
- Alman birası, viski, cin, votka
çölyak hastalığı hakkında

Öneriler
- Buğday unu yerine mısır, pirinç, patates unu ve bunlardan yapılmış ekmek ve hamur işlerini tüketebilirsiniz.
- Bulgur, kısır, makarna yerine pirinç ve pirinçten yapılan noodle tüketebilirsiniz
- Kahvaltılık gevrekler (örn. müsli) buğday içermektedir, bunların yerine mısır içeren kahvaltılık gevreklerini tüketiniz.
- Bikarbonat veya soda, krema olarak jelatin, mısır unu, pirinç, maranta nişastası kullanabilirsiniz.
Umarım yazımda Çölyak yani gluten toleransı ile ilgili sizleri biligilendirebilmişimdir. Sonra ki yazılarımda başka nelere dikkat etmemiz gerektiğini paylaşacağım, çünkü maalesef dış etkenlerde bir o kadar etkili. Eğer sizde yada sizde olduğunu düşünüyorsanız yada çevrenizde bir arkadaşınız varsa bu yazıyı paylaşırsanız sevinirim.
Son olarak Çölyak Hastaları İçin,
ÖNEMLİ ADRES VE TELEFONLAR
ÇÖLYAK DERNEĞİ
TEL: 0312-232 28 34
GSM: 0532-545 63 89
www.colyakankara.org.tr
ÇÖLYAKLA YAŞAM DERNEĞİ
www.colyak.org.tr
EGE ÇÖLYAKLA YAŞAM DERNEĞİ
www.egecolyak.org.tr
Sevgiyle Kalın, Sağlıklı Günler Dilerim...!

ARZU BOYACI

2017-09-18

GIDA KATKI MADDELERİ VE ALERJİ

GIDA KATKI MADDELERİ VE ALERJİ

katkı maddesi

Günlük yaşantımızda tükettiğimiz gıdalarda ne tip katkı maddesi olduğunu yada ne kadar miktarda kullanıldığını biliyormuyuz? Gıda katkı maddeleri toplumun her kesimini beslenme ve sağlık açısından ilgilendiren ve kullanımı çok eskidir. Bundan 10 bin yıl önce keşfedilen ve günümüze kadar kullanılan ilk gıda katkı maddelerinin başında tuz, baharat, duman ve sirke gelmektedir.
Ancak gıda katkı maddeleri yasal açıdan ele alındığında bunların yarar ve zarar ilişkilerinin net bir biçimde ortaya konması, beklenen işlevlerinin ve kullanımında sağlayacağı kolaylıkların neler olduğunun bilinmesi zorunludur.
Gıda katkı maddelerinin gıda endüstrisinde kullanımı çağın gerektirdiği gibi teknolojik gereksinimlerden kaynaklanmıştır. Ancak bunun yanı sıra; dünya nüfusundaki artışlar, gıda sektörünü besleyen ham madde kaynaklarındaki azalmalar, insanların yaşam standartlarını yükseltme eğilimleri gibi etmenler teknolojik buluşları yönlendirmiştir. Gıda sektörüne yeni ve üstün teknolojilerin kazandırdığı değişik üretim teknikleri, buna göre ürünlerin çeşitlenmesi, tüketici beğenisinin değişmesi ve bilinçlenmesi, mevsimlik gıdaların yılın her döneminde tüketilme eğilimlerinin artması, ürünlerde raf ömrünün uzatılması ve kalitede standardizasyon zorunluluğu, daralan gıda kaynaklarının rasyonel kullanımı gibi hususlar, gıda endüstrisinde kullanılan tekniklerin yanı sıra "gıda katkı maddelerinin günümüzde kullanımını zorunlu hale getirmiştir.
Kullanılan bu katkı maddelerine bazı kişilerin aşırı duyarlı olmasından dolayı gıda alerjileri de ortaya çıkmaktadır.
Gıda Katkı Maddelerinin Beklenmeyen Reaksiyonlara Neden Olduğu Bilinmektedir.
Katkı Maddesinin Adı Kullanım Sebebi
Aspartam Tatlandırıcı
Benzoatlar Koruyucu
BHA, BHT Antioksidan
Gıda Boyaları Renklendirici
MSG Lezzet Arttırıcı
Nitrat ve Nitritler Koruyucu
Parabenler Koruyucu
Sülfitler Koruyucu
ASPARTAM: Yapay tatlandırıcı (diyet şekeri) olarak bilinir. Genellikle şeker yerine tatlandırıcı olarak kullanılır. Aspartam, %40 aspartik asit, %50 fenilalanin ve %10 metanol karışımından oluşur. Aspartam duyarlı olan kişilerde anjioödeme veya göz kapaklarında, dudaklarda, ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olur. Ancak, bu bulguların görülme sıklığı azdır. Baş ağrısı, uyuşukluk, kas spazmları, yorgunluk, depresyon, solunum güçlüğü, çarpıntı ve çeşitli allerjik reaksiyonlardır.
BENZOATLAR: Benzoatlar, muz, kek, hububat, çikolata, soslar, katı ve sıvı yağlar, meyankökü, margarin, mayonez, süt tozu, patates tozu ve kuru maya gibi bazı gıdaların işlenmesi sırasında gıda koruyucusu olarak kullanılır. Benzoatlara karşı gerçek alerjik reaksiyon çok çok azdır.
BHA/BHT- BHA (Butillenmiş hidroksiyanozil) ve BHT (Butillenmiş hidroksitoluen) antioksidandır. BHA ve BHT özellikle katı ve sıvı yağlar ile hububat ürünlerinde kullanılır. Duyarlı kişilerde kurdeşene sebep olurlar; bununla birlikte gerçek alerjik reaksiyon çok nadirdir.
GIDA BOYALARI: Gıdalara renk vermek için kullanılırlar. Bunlar, E102 (Tartrazin) gibi numaralarla isimlendirilirler.
Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, çikletler, sosis, dondurma, portakalı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi bazı gıdalar tartrazin içerirler. Tartrazin duyarlı insanlarda çok nadir oluşmakla birlikte kurdeşen veya astım ataklarına neden olur.
MSG: Monosodyum glutamat (E621) özellikle uzak doğu (Çin, Japon) ve Türk mutfağında kullanılır. Bununla oluşan reaksiyona “Çin Restoranı Sendromu” da denir. Bir çok imalathane ve restoranda da değişik gıdalarda lezzet arttırıcı olarak kullanılır.
MSG ile oluşan reaksiyonlar şöyledir: Baş ağrısı, bulantı, ishal, terleme, göğüste sıkışma, boyun arkasında yanma. Bu tür reaksiyonlar fazla miktarda MSG alınması sonrası oluşur. Bu maddeyi tüketen astımlı hastalarda ağır astım atakları oluşabilmektedir.
NİTRAT/NİTRİTLER: Bu iki madde hem koruyucu olarak hem de renklendirici ve lezzet arttırıcı olarak kullanılır. Nitrat ve nitritler özellikle sosis, salam gibi et ürünlerinde bulunur. Bazı kişilerde baş ağrısı ve kurdeşene neden olabilirler.
PARABENLER: Parabenler gıda ve ilaçlarda koruyucu olarak kullanılırlar. Metil, etil, propil, butil paraben ve sondum benzoat bunlara örnektirler. Bu maddelere duyarlı kişilerde alındıklarında, ağır cilt bulguları veya deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve ağrıya neden olurlar.
SULFİTLER: SO2, sülfitleyici maddeler (Sülfür di oksit, sodyum veya potasyum sülfit, bisülfit, metabisülfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerin kaplarında kullanılırlar. Fırınlanmış ürünler, çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında, bira şarap ve elma şarabı gibi içeceklerde bulunurlar.
Sülfitler göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sülfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir.
Bir çok restoranın salata barında yüksek düzeyde sülfit mevcuttur.
KARMEN KIRMIZISI: Bir çok yiyecek, içecek, ilaç ve kozmetiğe pembe, kırmızı, mor renk vermek için yüzlerce yıldan beri kullanılan bir maddedir. Karmen kırmızısı, sentetik bir boya olmayıp bir böcekten elde edildiği için doğal bir katkı maddesi olarak kabul edilir. Karmen kırmızısı, derideki basit döküntü ve kaşıntılardan, ölüme kadar gidebilen anaflaktik şoka neden olduğu bilinen bir maddedir.
Bazı alerjik reaksiyonlar saatler hatta günler içinde gelişir. Bu reaksiyonlar gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları olarak adlandırılır. Tipik semptomlar genel olarak deri, akciğerler ve bağırsaklarda ortaya çıkar.
Gıda intoleransı; immun sistemin işin içinde olmadığı bir reaksiyondur. Reaksiyon özel bir gıdanın yada bileşenin sindirilmemesinden yada emilmemesinden kaynaklanır. Semptomlar kişiden kişiye değişebilir. Gıda intoleransına örnek laktoz intoleransı, buğday intoleransı ve fındık intoleransıdır.
Şimdilik gıda intoleransında tam şifayı sağlayacak yeterli tedavi yoktur. Tanı konulduğunda, problem yaratan gıdadan sakınmak tek etkili tedavidir. Ancak, bazı ülkelerde laktoz intoleransı için laktaz enzimi içeren preparatlar bulunmaktadır.
Gıda alerjisi ve intoleransı tipleri : Bazı durumlarda, aynı ürünün hem intoleransa hem de alerjiye birlikte sebep olabildiği bilinmelidir:
Süt : Sütteki proteine karşı alerji, laktoza karşı intolerans
Buğday : Buğday proteinlerine karşı alerji, glutene karşı intolerans
Gıda Katkı Maddesi Duyarlılığının Kontrolünün; en iyi yolu hangi gıdada hangi katkı maddesinin bulunduğunun bilinmesi ve bunlardan uzak durulmasıdır. Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanınız hangi gıdanın bu bulgulardan sorumlu olabileceğini ve bunun tüketiminizden ve diyetinizden çıkarılması konusunda size yardımcı olacaktır.
Herkese Sağlıklı Günler Dilerim.
Arzu BOYACI

2017-09-06

Dijital Unutkanlık

Dijital Unutkanlık

unutkanlık

Biz "Unutmadan Söylemeliyim" demiştik çünkü bir çok şeyi unutuyorduk fakat bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki bir çok insan aynı dertten muzdarip.

Gelin bu sorunun en çok neyden kaynaklandığına bakalım.


Hafızamızı internete devrettik ve dijital unutkanlık başladı.


İnternet öncesi devri hatırlayabilen herkes size söyleyecektir, bugünlerde bilgiyi bulmak, eskiden olduğundan felaket biçimde daha kolay.
Fakat dijital teknolojiler ve onların bize sağladığı anlık yanıt yetenekleri ile meydana gelen hayat kolaylığı, yazılım şirketi Kaspersky Lab tarafından yapılan yeni bir çalışmaya göre bilgileri hatırlama ve geri çağırma ile ilgili olan doğal yeteneklerimiz üzerinde korkunç şekilde olumsuz etkilere sahip olabilir.
“Dijital unutkanlık”, araştırmacıların tanımladığına göre bizim adımıza saklayıp hatırlaması için dijital cihazlara güvenmek ve bilgiyi unutmak anlamına geliyor ve görünüşe göre hem gençler hem de yaşlılar için bir sorun haline dönüşüyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, cevap verenlerin yüzde 91.2’si “interneti, beyinlerinin çevrimiçi uzantısı olarak kullandığını” belirtiyor.
Daha da kötüsü, her şeyi gören ve her şeyi bilen internete olan güvenimiz, bizi tembel de yapıyor: ankete katılan tüketicilerin aşağı yukarı yüzde 50’si, belirli bir olguyu hatırlamaya çalışmak yerine bile internete başvuracaklarını söyledi ve insanların dörtte birinden fazlası internetten topladığı bilgiden faydalandıktan sonra bunu hemen unutmaktan mutlu.
Elbette, Google’da arama yapmamıza sebep olan her küçük şey, daima saklamaya değer kıymetli bir anı değil fakat buna rağmen, anlık arama motoru kültüründen duyulan memnuniyetin, beyinlerimizi bütün bilgi çeşitlerine bir tür tek kullanımlık atıştırma olarak davranması için etkin biçimde eğittiği açık. Üstelik sonuçların ciddi hale gelmesi olası.
İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi’nden Maria Wimber şöyle aktarıyor: “Önceki araştırmanın tekrarlı bir şekilde gösterdiği gibi, bilgiyi etkin şekilde yeniden çağırmak, kalıcı bir hafıza üretmek için çok verimli bir yöntem. Buna zıt olarak, bilgiyi edilgen şekilde tekrar etmek (ör. internet üzerinde onu tekrar tekrar aramak) aynı şekilde sağlam ve kalıcı bir bellek izi bırakmıyor.”
“Bu araştırmaya dayanarak, bilgiyi hatırlamaya çalışmadan bile onu arama eğiliminin uzun dönemli belleklerimizin gelişmesini önlediği ve bu sebeple bilgiyi sadece yüzeysel bir şekilde, anlık temelde işlememize neden olduğu savunulabilir.”
Haberlerin hepsi o kadar olumsuz değil. Önemsiz bilgileri unutma yeteneğimiz aslında beyinlerimizin gerçekten önemli olduğunu düşündüğümüz şeyleri hatırlamayı en iyi duruma getirmesinin bir yolu. Wimber şöyle devam ediyor: “Sağlıklı genç insanlarda bile araştırma gösteriyor ki, şu anda alakasız veya tarihi geçmiş bilgiyi unutabilmek, yeni bilgiyi kodlamada bizi daha verimli yapıyor.”
Fakat bu durum, çevrimiçi olarak mevcut bilgiyi arayıp bulma ve kullanma şeklimiz hakkında en azından biraz daha fazla düşünmek için uyarıcı bir hatırlatma değil mi? Eğer bu saçmalıklar hiç de önemli değilse, o zaman neden çok fena Google’da arama isteği duyuyoruz?



2017-08-28

Dünyada Kadınlar “Regl Oldum” Yerine Neler Söylüyor?

Dünyada Kadınlar “Regl Oldum” Yerine Neler Söylüyor?

woman

Sen sadece biz mi kolay kolay “regl oldum” diyemiyoruz sanıyorsun? Çok yanılıyorsun. Dünyanın her yerinde kadınlar bunu söylememek için öyle alternatifler bulmuşlar ki gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Halbuki regl oldum de işte, n’olcak? Hem doğru hem kolay. Ama regl dönemi kadınlar için her zaman biraz tabu oldu değil mi? Yine de artık “hastalık” demeyi bıraktığımız için çok seviniyorum.  Bakalım dünyalı kadınlar “regl oldum” demek yerine neler söylüyor. Bazıları gerçekten sevimli, bazıları gerçekten üzücü. Türkiye’yle başlayalım:
Türkiye: Anavatan kan ağlıyor.
Brezilya: Chico’yla beraberim.
Çin: Küçük kız kardeşim geldi.
İngiltere: Boyacılar içeride.
Hollanda: Domates çorbası pişti.
Danimarka: Lunaparkta Komünistler var.
adet

Fransa: İngiliz vardı.
Gürcistan: Misafirlerim var.
Güney Afrika: Ninem kırmızı arabayla geliyor.
Japonya: Küçük tatlı çilek.
İrlanda: Çaput reçeli giyiyorum.
Finlandiya: Köpek balığı haftası.
Litvanya: Kırmızı evden kuzenim.
İspanya: Domates yere düştü.
Almanya: Rosie Hala ziyarete geliyor.
mutlu orkid

Avustralya: Şeytanın şelalesi.
Portekiz: Tuttuğum takım evde maç yapıyor.
Macaristan: Aylık yağ değişimi.
Kanada: Ay zamanı.
Yeni Zelanda: Kırmızı dalgalarda sörf yapmak.
Belçika: Kırmızı bayrak yükseliyor.
Romanya: Noel Baba geldi.
Singapur: Aylık ziyaretçi.
Rusya: Kızıl ordu.


2017-07-25

ZERDEÇALIN FAYDALARI!

ZERDEÇALIN FAYDALARI!


Tayvan’da yapılan araştırma, kahvaltıda bir gram zerdaçal tüketmenin diyabetin ilk evresinde ve bilişsel becerilerinde azalma riski bulunan kişilerin hafızasını güçlendirdiğini gösterdi.
Kahvaltıda bir gram zerdaçal yemenin hafızayı güçlendirdiği belirlendi.
Diyabet teşhisi koyulan 60 yaşın üzerinde kadın ve erkeklerin katıldığı araştırmada, bilim adamları zerdaçalın hafızaya etkisini araştırdı.

2017-04-06

TEFLON NEDİR? VE ZARARLARI NELERDİR?

TEFLON NEDİR? VE ZARARLARI NELERDİR?


et
Teflon, politetrafloroetilen (PTFE) polimerin ticârî adıdır. Teflon, florlanmış etilen polimeri olan bir politetrafloroetilendir.
1938'de Du Pont firmasından Roy J. Plunkett tarafından bulunmuş ve 1946'da ticari olarak piyasaya sürülmüştür. Bir termoplastik floropolimerdir. Flor atomlarıyla doymuş uzun ve düz bir karbon zincirinden meydana gelmiş moleküler yapı, atomlar arasındaki kuvvetli bağlar sebebiyle oldukça inert özelliklere sahiptir. Isıya, kimyevî maddelere, neme, elektrik atlamasına (dielektrik), sürtünmeye dayanıklı olan Teflon hiçbir maddeye yapışmaz, sürtünme katsayısı bütün katı cisimlerinkinden küçüktür.

2017-01-22

PARABEN NEDİR?

PARABEN NEDİR?

PARABEN FREE

Paraben, ilaç ve kozmetik sektöründe kullanılan koruyucu bir kimyasal maddedir. Bu bileşikler ve tuzlar özellikle bakterisid ve fungusit özellikleri nedeniyle kullanılır. Yani Parabenler ürünlerin bozulmaya karşı daha dayanıklı olmasını sağlar, raf ömrünü uzatmak için kullanılır.